Dünyayı etkisi altına almış olan koranavirüsü salgını nedeniyle yaşadığımız stresli günlerde ruh halimizde iniş çıkışlar yaşamamız, korku ya da kaygı gibi duygu durumları içine girmemiz gayet doğal. Ancak, artan kaygı yada panik duyguları ile başa çıkmak, işlevsel yollar geliştirmek ruh sağlığımızı korumak için oldukça önemli. Peki. sağlıklı kalabilmek için kaygılarımızla nasıl başa çıkabilir, yoğunluğunu nasıl azaltabiliriz?
Öncelikle yaşadığımız duygularla yüzleşmek gerekiyor. Stresli durumlar, kimi zaman bizi olaylar karşısında donma ve tepki verememe ya da aşırı kontrolcülük ve panik noktasına çekebilir. Bu iki noktadan da uzaklaşabilmek için, duygularımızın varlığını kabul edip, bu konuda yanlız olmadığımızı, dünyanın farklı yerlerinde birçok kişinin bizimle aynı duyguları paylaştığını bilmek, ancak bununla birlikte olabildiğince rasyonel tarafımızı yanımıza alıp, olaylara orta bir noktadan bakmaya çalışmak, ruh ve beden bütünlüğümüzü koruyarak fiziksel aktiveteler, meditasyon ve nefes egzersizlerine alan açmak, duygu ve düşüncelerimizi çerçevelemek ve daha faydalı, işlevsel kanallara yönlendirmeye çalışmak yarar sağlayacaktır.
Peki bunları nasıl uygulamaya geçirebiliriz ya da kaygılarımızla başa çıkabilmek için bir takım pratik bilgi ve uygulama yöntemleri neler olabilir? sorusunu bir kaç madde ile yanıtlamaya çalışacağım.
Doğru bilgilere ulaşmaya çalışın: Dünyada neler oluyor, yaşadığımız yer, ülkemiz hakkında bilgi sahibi olmak için pek çok kaynaktan bilgi edinmeye çalışıyor olabiliriz. Ancak burda ki önemli konu, doğru olmayan ve spekülatif haberlerden yani kirli bilgilerden uzak durmaya çalışmak. Bunlar yaşadığımız korku ve endişeleri arttırabilir. Dünya Sağlık Örgütü ya da uzman doktorlar gibi güvenilir kaynaklardan bilgi almaya çalışın.
Duygularınız ile yüzleşin: Dünya genelinde olağanüstü günlerden geçiyoruz. Korku, endişe ve üzüntü duyguları yaşamanız çok normal. Dünyanın farklı yerlerinde pek çok kişi şuanda sizinle aynı duyguları paylaşıyor. Korkabilir ve kaygılanabilirsiniz. Duygularınıza izin verin.
Akışta kalın: Bazı zamanlarda kendinizi sıkışmış, çaresiz ya da gergin hissederseniz kendinize zaman ayırıp duygularınızın akmasına izin verin. Bu akıştan sonra düşüncelerinize geri dönüp bu duyguları olumlu yönde kullanabileceğiniz alanları araştırmaya yönelebilirsiniz. Duygularınızı çevrenizde bunları hisseden kişileri anlamak ve destek olmak üzere kullanabilir misiniz? Anlamak ve anlaşılmanın etkisi bile bugünlerde hepimiz için oldukça büyük.
Keşfedin: Gelecekle ilgili endişeleriniz yoğunlaşırsa şimdiki anı keşfedin. Düşünceler sadece düşünceleriniz, gerçekler değil. Şu anda herşey yolunda. Etrafınıza bakın ne gördüğünüzü, ne duyduğunuzu, neye dokunabileceginizi ve etrafınızdaki kokuları fark edin. Şimdiki anın duyumlarına odaklanın.
Fiziksel egzersiz, meditasyon ve nefes egzersizleri yapın: Kaygıyı azaltmanın yollarından biri de düzenli yaptığımız egzersizlerdir. Nefes egzersizlerinde diyaframdan nefes alabilmek için dik oturduğunuz bir pozisyonda bir elinizi göğsünüzün üstüne diğer elinizi göğüs altı- karnınızın üstüne gelecek şekilde yerleştirin. Nefes alıp verirken göğüs altındaki elin şişip indiğinden emin olun. Böylece diyafram nefesi almış olmak, düzenli yapıldığında iyi hissetmeniz için fayda sağlayacaktır.
Adaptasyon gücünüze güvenin: Hayatta sağ kalmayı başarmış nesilin çocukları olarak en güçlü yönlerimizden birisi adaptasyon becerimiz. Özellikle göçmen bir yaşamı seçmiş olan bizlerin adaptasyon becerileri oldukça yüksek. Birçok yeniliğe ve değişime hızlıca adapte olmayı öğrendik ya da daha da geliştirdik. Günden güne değişen bu kaotik durumla başa çıkmak için adaptasyon beceriniz size yol gösterici olacaktır, bu konuda ki gücünüze güvenin.
Rasyone kalmaya çalışın: Olaylara gerçekçi bakan tarafımızı yanımıza alıp bulunduğumuz durumu değerlendirmeye çalışmak oldukça önemli. Yaşanılan durumu inkar etmek ya da herşeyi kontrol etmeye çalışmak noktasına ya da tam tersi, kendinizi seçeneksiz hissettiginiz, kaygı yoğunluğu ile hiçbir şey yapamayacak hale geldiğiniz donma noktasına kaymış olabilirsiniz. Bu iki uçtan, yani kontrolcü ya da kendimizi kurban olarak hissettigimiz rolden sıyrılmaya çalışıp daha orta bir noktadan, daha rasyonel bir yerden bakmaya çabalayın. "Elimdeki bilgiler neler? Bunlarla şuan ne yapabilirim? Kullandığım yöntemler gerçekten işe yarar yöntemler mi?" soruları yardımcı olabilir.
Sosyalleşme ve Dayanışmaya yer verin: Sosyal izolasyona rağmen sevdiğiniz kişilerle iletişimde olmaya devam edin. Sevgi, anlayış, şükran ve dayanışmayı hissetmeye her zamankinden daha çok ihtiyacımız var.
Kendize alan açın: Duygu ve düşüncelerinizin yükünü hafifletmek için yazmayı deneyin. Yaşadıklarınızı, duygularınızı, gelecekteki kendinize ya da sevdiklerinize mektuplar yazabilirsiniz. Yazıya dökerek, karmaşık olan duygu ve düşüncelerin çerçevelenmesinde ve aktarımında yardımcı olup, yeni ve pozitif olanlar için zihninize alan açmış olursunuz.
Odağınızı Kaydırın: Seçeneksiz hisseden ya da kontrolcü noktalardaki odağımızı ve enerjimizi 'Bugün ne yapıyorum? Elimdekilerle neler yapabilirim? Kendime ve çevreme yardımcı olabilmek için ne yapabilirim?' noktasına kaydırabilmek kendimiz ve çevremiz için faydalı olacaktır.
Geçmiş tecrübelerinizden yararlanın: Daha önce yaşamış olduğunuz sıkıntı ve zorlukları düşünün. Üstesinden nasıl gelmistiniz? Ne gibi baş etme yöntemleri kullanmıştınız? Kendi gücünüze dair farkındalığınızı arttırın.
Fırsatları farkedin: Geleceğe kaygıyla yaklaşmak yerine, fırsatlara odaklanmaya çalışmak ve hayatı-yaşamımızı sorgulamak iyi gelebilir. Bütün bunlar geçtikten sonra, bu süreçten nelerle çıkmış olacağım? Hangi taraflarımı güçlendirmiş olarak çıkabilirim? Normal hayata döndükten sonra neler yapmayı hayal ediyorum? Yaşadığım 'normal' hayat, hayallerimi ve yaşama amacımı ne kadar yansıtıyordu? Herşey bittikten sonra, hayatıma dair değiştirebileceğim şeyler olabilir mi? soruları yardımcı olabilir.
Yardım alın: Günlük hayatınızı olumsuz etkilediğini ve başa çıkmakta zorlandığınızı düşündüğünüz bir kaygı durumu veya depresif bir ruh hali yaşıyorsanız bir ruh sağlığı uzmanından yardım almayı ihmal etmeyin.
Comments